
Elektrik sektörü, 2025 yılında tehdit aktörlerinin kritik altyapıları hedeflemedeki karmaşıklığını artırmasıyla birlikte siber güvenlik tehditlerinde ciddi bir artışla karşı karşıyadır. Bu tablo, enerji şirketlerinin sistematik şekilde yönetmesi gereken çok katmanlı zafiyetleri içermektedir.
Özellikle eski nesil operasyonel teknoloji (OT) cihazları, başta eski SCADA sistemleri ve kontrol ekipmanlarına bağımlı trafo merkezlerinde olmak üzere, başlıca risk kaynağıdır. Bu sistemlerde genellikle güvenli erişim kontrolleri bulunmadığı için, saldırganlar kritik şebeke operasyonlarına sızmak amacıyla bu açıkları avantaja çevirmektedir. Ağlara bağlı IoT cihazlarının ele geçirilmesiyle, daha hassas sistemlere geçiş kapısı açılır ve saldırı yüzeyi katlanarak büyür.
Suç örgütleriyle devlet destekli aktörler dahil olmak üzere gelişmiş tehdit unsurları, enerji ağlarında kontrol sistemleri ve SCADA ortamlarını aktif şekilde hedeflemektedir. Saldırı sıklığı bu tehdidin boyutunu göstermektedir: Elektrik sektörüne yönelik siber saldırılar 2020-2022 arasında ikiye katlanırken, yalnızca Avrupa'nın enerji altyapısı 2022'de 48 başarılı saldırı yaşamıştır.
| Tehdit Kategorisi | Temel Zafiyet |
|---|---|
| Eski OT Sistemleri | Zor yamalanabilirlik, zayıf erişim kontrolleri |
| Uzaktan Erişim | Tedarikçi bağımlılıkları giriş noktası oluşturur |
| Cihaz Güçlendirme | Yetersiz şifreleme ve izleme |
Gelişen bu tehditlere karşı enerji şirketlerinin ağ segmentasyonu, çok faktörlü kimlik doğrulama, cihaz güçlendirme, şifreleme protokolleri ve sürekli izleme gibi kapsamlı güvenlik yaklaşımlarını uygulaması kritik önem taşır. Siber güvenliğin şebeke operasyonlarının tüm katmanlarında yer alması, modern elektrik sistemlerinde hem siber hem de fiziksel tehditlere karşı dayanıklı bir altyapı sağlar.
Akıllı sözleşme açıkları elektrik şebekesi güvenliğinde ciddi tehditler oluşturmakta ve altyapı genelinde kesintilere yol açabilmektedir. Blockchain teknolojisiyle kritik enerji sistemlerinin entegrasyonu, geleneksel siber güvenlik önlemlerinin kapsayamayacağı çeşitli saldırı vektörlerini ortaya çıkarmaktadır.
Erişim kontrolündeki zafiyetler, 2025 güvenlik denetimlerine göre toplamda 953,2 milyon ABD Doları finansal kayba sebep olan en yüksek risk kategorisidir. Elektrik şebekesi bağlamında bu zafiyetler, enerji dağıtım sistemlerinin yetkisiz kişilerce manipüle edilmesini mümkün kılar. Akıllı sözleşmelerdeki iş mantığı hataları ise, hatalı token üretimi ve protokol sorunlarıyla yaklaşık 63 milyon ABD Doları kayba neden olmuş; bu durum, enerji ticaret platformlarında sözleşme mantığı hatalarının şebeke istikrarını tehdit etmesine doğrudan işaret etmektedir.
Akıllı şebeke altyapısı, cihaz düzeyinde saldırılar, iletişim protokolü saldırıları ve sistem düzeyinde saldırılar olmak üzere üç temel tehdit kategorisiyle karşı karşıya. Akıllı sayaçlar ve fazör ölçüm üniteleri, sağlam kriptografik algoritmaların uygulanması için gerekli güvenlik standartları ve hesaplama kaynaklarından yoksundur. Enerji işlemlerini veya şebeke kontrollerini yöneten akıllı sözleşmelerde bu temel açıklar, riskin katlanmasına yol açar.
Oracle manipülasyonu ve sahte veri enjeksiyonu, akıllı sözleşmelerin operasyonel kararlarında dış veri kaynaklarına bağımlı olduğu enerji sistemlerinde kritik tehditlerdir. 2025 güvenlik raporlarına göre, hatalı sözleşme mantığı toplamda 1,1 milyar ABD Doları aşkın zarara yol açmıştır. Elektrik şebekelerinde bu tür hatalar, enerji ağında zincirleme arızaların tetikleyicisi olabilir.
Kapsamlı akıllı sözleşme denetimi ve NERC CIP, NIST ile IEC 62443 standartlarına tam uyum, şebekelerin yeni siber tehditlere karşı dayanıklılığını korumak için zorunludur.
Kripto para borsası sektörü, kritik altyapıların dayanıklılığını doğrudan etkileyen büyük ölçekli güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya. 2022-2024 döneminde dijital varlık borsaları, siber saldırılar nedeniyle 7 milyar ABD Doları'nın üzerinde kayıp yaşadı; Bybit'in 1,4 milyar ABD Doları'lık veri ihlali ve DMM'nin 305 milyon ABD Doları tutarındaki hack vakası bunlara örnek. Bu olaylar, finansal piyasaların ötesine taşan ve elektrik altyapısı savunmasını da etkileyen merkezi zafiyetlere işaret ediyor.
| Güvenlik Zafiyeti | Etkisi | Altyapı Riski |
|---|---|---|
| İhlal edilen borsa altyapısı | Kritik | Tedarik zinciri yazılım zehirlenmesi |
| Anahtar yönetiminde tek hata noktası | Kritik | Yetkisiz şebeke erişimi |
| DevOps ve tedarikçi bağımlılıkları | Yüksek | Zincirleme sistem arızaları |
| Sıcak cüzdan açığı | Yüksek | Anlık saldırı yüzeyi |
Dünya Ekonomik Forumu, tedarik zinciri bağımlılıklarını ekosistemin en büyük siber riski olarak belirlemiştir; büyük ölçekli kuruluşların %54'ü tedarik zinciri açıklarını en büyük siber dayanıklılık engeli olarak görmektedir. Kripto para borsalarının milyarlarca doları sıcak cüzdanlarda tutması ve birbirine bağlı bulut hizmetlerine bağımlı olması, tek bir hata veya yanlış yapılandırmanın ortak altyapı üzerinden elektrik şebekelerine yayılmasına sebep olabilir. Bu bağlantı, borsa güvenliğindeki açıkların elektrik şebekesi için doğrudan zafiyete dönüşmesine yol açar; bu nedenle şebeke işletmecilerinin sıkı üçüncü taraf doğrulama protokolleri ve çok katmanlı siber güvenlik önlemlerini acilen uygulaması gerekmektedir.
Kritik altyapıların korunması, operasyonel teknoloji (OT) ve endüstriyel kontrol sistemleri (ICS) için özel olarak tasarlanmış çok katmanlı kapsamlı güvenlik çerçevelerinin uygulanmasını gerektirir. CISA, FBI, EPA ve DOE rehberlerine göre, kurumlar anomali tespitine dayalı sürekli izleme protokolleri kurmalı ve sistemler operasyonel olarak etkilenmeden önce tehditlerin hızlıca belirlenmesini sağlamalıdır.
Bu uygulama stratejisinin üç ana bileşeni vardır: kritik sistemlerin internet bağlantılı altyapıdan izole edildiği ağ segmentasyonu, tüm erişim noktalarında kullanıcı kimliğinin doğrulandığı kimlik doğrulama mekanizmaları ve veri iletiminde bütünlüğü sağlayan şifreleme protokolleri. Kuruluşlar, elektrik şebekesi durum kestiriminde önemli risk oluşturan sahte veri enjeksiyonu saldırılarını tespit edebilen saldırı tespit sistemlerini devreye almalıdır.
Olay müdahale protokolleri tehdit tespiti sonrası derhal harekete geçilmesini gerektirir; bunun için siber güvenlik uzmanları ve ilgili devlet kurumlarıyla önceden belirlenmiş iletişim kanalları oluşturulmalıdır. Siber Güvenlik Risk Bilgi Paylaşım Programı (CRISP), DOE ile sektör ortakları arasında iş birliğini kolaylaştırarak hızlı tehdit azaltımı ve istihbarat paylaşımını mümkün kılar.
DOE'nin Siber Güvenlik, Enerji Güvenliği ve Acil Durum Müdahale (CESER) ofisi tarafından geliştirilen sektör değerlendirme ve tehdit analiz araçları, risklerin azaltılması için uygulanabilir istihbarat sağlar. Bu koordineli savunma stratejilerini hayata geçiren kurumlar, elektrik altyapısını hedef alan gelişmiş siber tehditlere karşı çok daha yüksek düzeyde dayanıklılık gösterir.
Power coin, Web3 ekosisteminde kullanıcılarına merkeziyetsiz ağ ve uygulamalarda gelişmiş fayda ile yönetişim hakkı sağlayan dijital bir varlıktır.
PowerCoin, enerji sektörü için tasarlanan ve elektrik dağıtımı ile ticaretini blokzincir üzerinde dönüştürmeyi amaçlayan bir kripto para birimidir. Merkeziyetsiz ve verimli enerji işlemlerini mümkün kılar.
Powercoin'in sahibi ve CEO'su Antonello Galletta'dır. Şirket, 2009 yılında kurulmuş olup merkezi Roma, İtalya’dadır.
Rita, Zordon ile yaptığı yazı tura sonucunda bir power coin kazandı ve böylece Power Coins ile Zordlar üzerinde hak sahibi oldu.











